20051114

roberto'ya mektup

Sevgili roberto carlos,

Muhtemelen yazdığım bu mektubu okumayacaksın bile. Sana gelen milyonlarca hayran sayfaları içinde kaybolup gidecek. Neyse, zaten ben de canım sıkıldığı için yazıyorum, senden benim için de bir gol atmanı istemeyecektim. Sol ayağının hastasıyım o tartışılmaz ama daha ilk mektupta senden bu kadar büyük bir şey isteyemem.

Brezilya güzel bir yer olmalı. Etrafta esmer ve her an bir festivale katılıp akşam haberlerinin son on dakikasını meşgul edebilecek insanlar dolaşıyordur herhalde. Sonra o kadar da fakir olmadığınızı biliyorum mesela, gerçi bir italya’ya nazaran durumunuz çok kötü ama bu bizi futbolda yendiğiniz gerçeğini değiştirmiyor. Bense hep kendi kaleme gol atarım 3-5-2 benzetmelerinde. Bir zamanlar defansif yanım çok iyiydi, şimdi görsen nasıl atağa kalkıyorum.

Ronaldo nasıl? Umarım o da iyidir. Benim hayatım bok gibi roberto, sürünüyor bile sayılabilirim. Siz öyle antremanlar falan neşe içinde yaşayıp gidiyorsunuz, kazandığınız paralar da cabası. Benim yapabileceğim en iyi antreman kışın evde tıkılı kalma üzerine olan. Yani sanki kar varmış gibi uyuşuk bütün gün evde oturabilirim. Üzgün olduğum konular var, anlatmıyorum çünkü sizin maç öncesi gerilmenizi istemiyorum. Maazallah falsoyu yanlış verirsin gol olmadı diye, barajda kendisini korumaya çalışan arkadaşlardan biri ölebilir. En güzeli senin dikkatini dağıtmamak.

Yakın zamanda Rio’ya gidersen şehrinizi koruyan melekten yeni yılın bana sağlık, mutluluk, para, huzur getirmesini isteyeceğim, başka birşey istemiyorum çünkü, istesem olur, pek temiz kalpliyim, mal gibi bir insanım İsa seni inandırsın.

Sen de böyle misin roberto, mağlubiyet alınca suçsuz bir sigara yakıyor musun? Boşver beni, sen yakma, sporcu adamsın hem sonra kim koşacak sol kanattan deli gibi. Senin için rüzgarın oğlu diyorlar, oysa şimdi kasım, mevsim yağmurların.

Düşünsene sen ileride birgün futbol belgesellerinde dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki olarak gösterileceksin. Attığın frikik gollerini ders diye okutacaklar, ben ne yapacağım, sabah akşam işe gidip döneceğim. Bir kere senin gibi vurabilsem topa hayatım değişecek ama nerede ben de o kabiliyet. Gerçi benim de sol ayağım fena sayılmaz, evde küçük bi top var, harikalar yaratıyorum gel gör ki seyircim yok. Olanlar da kafasına gözüne gelmesin diye beni engellemeye çalışıyorlar. Anlayacağın üstümde çok baskı var, çook.

Üstteki paragraftaki son iki cümle kafiyeli olmuş, gözünden kaçmadığını umut ediyorum. Umut fakirin ekmeği roberto, siz jipe falan biniyorsunuz, ben boktan bir arabaya. Olsun böyle de mutlu sayılırım, son paragrafa hızla girerken. Sana hayatta daha büyük başarılar dilerim, yolun açık olsun, sol kanattan bastır gidebildiğin yere kadar git.

Bir daha mektup yazamam herhalde, olur da 11 kişilik bir kafile ile buralara gelirseniz, sizi izleme şansına sahip olabilirim, gerisi ne söylesem yalan.

Ronaldinho’ya söyle çok güzel bir insan kendisi, hiç üzülmesin. Bizim buralarda Allah insana çirkin talihi versin diye bir söz vardır, kendisine iletirsin.

6 yorum:

mono dedi ki...

koptum :)

QM dedi ki...

cok eglenceli olmus. pek de yaratici.

Adsız dedi ki...

Şöyle bi cevap mesela?:
sevgili Silenzio,
mektubunu aldıgıma cok sevindim,sagolasın. Lakin Ronaldo ve Ronaldinho'nun nesini seviyorsunuz anlamıyorum. Ben çok sevimliyim ama onların ikisi de dislek, vampir gibi.
Aman sen öyle olma kardesim, ısırırsın,
acıtırsın

Margot dedi ki...

Son yazdıkların çok güzel olmuş, bunu da özellikle beğendim.

ee dedi ki...

arkadaşlarıma falan linki gönderiyorum ki girsinler okusunlar... son zamanlarda okuduğum en güzel blog postu bu... ;)

silenzio dedi ki...

roberto carlos süper bir insan bence, ondan yazdım..adamın hayatı süper bir kere, hem defans hem gol, kaçımız yapabiliyorkine bunu..