20080609

f-s

Bir ayrılık ilk kez ne zaman düşer insanın aklına? Düşer de yerinden kalksın diye içinden geriye doğru sayarsın, olmadı mı, bir daha denesek, denesen hatta karşı tarafa çaktırmadan, şöyle bir yerlerin tekil tekil acısa da iki’nin manasını hatırlasan şanlı geçmişinizden. Bir ayrılık düşerse kalkar mı yerinden, vuku bulmuş mudur ki ilk talihli sen olasın, hangi gazete kaç kupona bir yazı dizisinde anlatır aşk’ınızı yeniden alevlendirmenin yollarını? Anlatırsa anlar mısın artık? Artık çok mu geç?

Bizim sigara ile olan ilişkimiz beş sene yedi ay. Masum flörtümüz tutkulu bir birlikteliğe dönüşüverdi bir anda, günde birkaç defa görüşürken uzunca bir müddet, ayrılamaz olduk birbirimizden.

Ayrılık neden düşer ki insanın aklına? Böyle iyiydik, hakikaten iyiydik böyle, mutlu mesut yaşayıp gidiyorduk, bir yerlere de gidiyor gibiydi aramızdaki şeyin ismi herneyse, birbirimize pek de yakışıyorduk gülümseyen fotoğraflarda. Bir gün, belki de bir sabah uyandığımda, yanında, bana zarar verdiğini farketmiş olabilirim, istemeyerek yaptığını bilsem bile; başka ve yeni bir ülkede yaşamak istemiş olabilirim, bunun zor olacağını kendime söylesem de, başka ve yeni bir toprakta var olmaya çalışmak; seninle geçirdiğimiz dakikaların bana birşey katmadığını anlamışımdır, malum hayat kısa ve biraz cesaret bulabildim kendimde; sensiz de yapabileceğimi görmüşümdür, aynada ve yalnızlığımın o uzaktan çağıran sesi, kulağımda.

Biteceğini biliyorduk değil mi sigara? O paketin içinde, cebimde onca zaman durmuşken böyle olacağını ikimiz de görüyorduk.

Onca zamandan sonra kolay değil. Başımı yastığa koyduğumda sen geleceksin aklıma, ayrılığın düştüğü aynı yerden gözlerimin içine bakacaksın, içim kıyılacak, ne yapsam oracıkta bitivereceksin. iyi birşey olduğunda sen de bil isteyeceğim, yoksun, işten eve dönünce seni görmek isteyeceğim, yoksun, akşam yatmadan son kez öpmeyi isteyeceğim seni, yoksun, birden yokluğun bildiğim tek şey oluverecek, ama sen olmayacaksın, yoksun.

Bu bir ayrılık yazısı değil sigara, birkaç kez denedik ama beceremedik, biliyorsun. Sana böyle veda etmeyi de isterdim doğrusu, pek afilli ama daha hazır değilim, ki içten içe bu duruma gülüyorsun. Normal bir aşka ne çok benzediğinden mutlusundur sanırım, olsun, seni sevmediğimden değil zaten tüm bunlar, bu da kenarda dursun, birgün ayrılacağımıza dair kafana birşey takılırsa, açıp ve senden son bir tane yakıp okuruz diye birkaç cümle, bunu da çok göremem sana.

Sonra biraz daha uzakta durmaya başlayacağız, malum bu ayrılık, eşyalarını hemen toplatmaz adama. Elim telefona gidecek ve bardakta birazcık rakı, bira, şarap artık ne varsa, hepsi senin için çalışmaya başlayacak, olmaz, yapmamalıyız, bir faydası olmadığını biliyoruz ikimiz de. Sana “bitti” dediğimde, bir aşk’ın beş harfli noktası, geriye dönsek bile eskisi gibi olmayacağını çoktan not etmiş olmalıydık, kendimizi kandırmak güzel duruyor şimdi, eskisinden bile daha güzel olabilir herşey yeniden bir araya gelsek, olmaz ki, yeniden ayrılacağız nasıl olsa ve ben artık senin aklımda kalmış parçalarını seviyorum, sevmek zorundayım, anla.

20080606

f

Dinle sevgilim.

Yokluğunda çok kitap okuyamadım maalesef, bildiğin gibi iş güç koşuşturmaca. Öyle çok keyifli vakitlerim olduğu da söylenemez, yorgun bile sayılırım hatta.

Çok uykum var, seni beklemenin en zor kısmı da bu olsa gerek, kollarını bıraksaydın giderken böyle olmazdı, lakin bilirsin sana da kıyamam.

Büyük cümleler kuracak değilim, bilirsin, bazen tek kelime, tek bakışın yeter anlaşmamıza.

Adalara gitmek geçti aklımdan, bu haftasonu, birkaç kadeh rakının belini kırarız ve o ince beline sarılıp yalpalayarak yürürüm sonra, sen gelince konuşuruz, kaçmıyor ya güzelim ada.

Sigarayı da bırakacağım, bunu da biliyorsun, birazcık daha zamana ihtiyacım var sanırım, neyse kızma.

Birkaç kitap aldım, bilmem sever misin, askerde okurum onu da düşündüm, vaktim kalırsa.

Batı yakasında değişen birşey yok anlayacağın, batı yakasında bir ben varım seni bekleyen, batı yakası hala kalabalık ve yazı bekliyoruz kaçmak için, usulca.

Artık dönsen diyorum..