20060225

f-s

Bazen hayat ağır konuşabilir ve o zaman yenildiğimizi sanırız, havlu atmaya yakınken filmlerdeki gibi parlak dönüşler yapabileceği aklına gelmez adamın, olmaz zaten, filmlerde olur böyle şeyler, kahramanlar asla ölmez mesela bitime on dakika kalana kadar, hayat ağır konuşur, kahramanlar dinler ve cevap verir, sen susarsın, havlu yerde.

“ ardından yerdeki havluyu alan Miguel, yüzünü yıkamayı pek sevmeyen ve Louis’in sinirli bir sabahı olduğunu anladı.
- herşey yolunda değil mi Louis?
- Yolunda dememi mi bekliyorsun?

Sonra Louis kapıyı kapattı ve hızlıca yıkanmış yüzünün üstündeki kötü şeyleri iyice silmediği için kendisine kızdı. “

Bazen yeniliriz, biter, içimizde bir küçük kasaba acır, yaşlı teyzeler cama çıkar ne olup bittiğini öğrenmek için, susarız, suskunluğumuz deniz kenarına gider, balıklar kaçar, hafif bir rüzgar, hava kapalı, için acır, dokunsalar ağlayacak gibi olursun, dokunan olmaz, kısa cümleler..

“ yürümeye başladı, soğuk, bu saatte benim ne işim var burada diye düşündü, bu saat kaçtı, kaçı kaç geçe geçmişti kendinden,
- ben senin kısa cümlelerini seviyorum.
- Beni boşver, ben iyiyim, beni boşver..

Sonra Alberta en sevdiği şarkının sözlerini unuttuğunu farketti, yerine bu diyaloğu koydu, yazım yanlışı bir aşk aklına geldi, gitti. “

Bazen böyle olur, faili kendinden meçhul bir cinayete kurban gitmek istersin, telefonunda kayıtlı seri katillerin hepsi meşgul, kendini öldürmeye yetecek kadar sen kalmamış, ne oldu, birisi bütün baharları cebine koyup sonları bize mi bıraktı, biz var mıyız, hiç bir cümlenin içinde elinden tuttum mu ben senin ?

“ – beni öldürsene.. “

2 yorum:

Adsız dedi ki...

-f'e s eklenmiş.Birşey olmak adına,herşeyi alabilicek biriyim ben.Bu alınganlık muayyen günümden değil.

Adsız dedi ki...

Ve hayat bazen acımasız
Zamansa "su" gibi akıp gidiyor
Senin satırlarındaysa daha bi ağır,
kendimi o satırlara mahkum ettiğim içindir belki de..
Ben kıramıyorum bu zincirleri, en iyisi sen azad et beni
Uyurken bebeklere benzediğimi de sen bilirsin zaten..