20051004

tori ve devlet

bugünlerde Tori Amos'u yeniden keşfetmiş bir insan olarak, kulaklığımı takarak yollarda " la la la la.. " diyerek dolaşmaktayım. ( goodbye pisces // The beekeeper )

anlatım bozukluğu yapanların cümlelerine devlet tarafından el konulsun. kelimeler birliği "temiz bir edebiyat istiyoruz" pankartıyla sahaya çıksın. mesela ben iyi yazamadığım zamanlar yazmıyorum, iyi yazdığımı sandığım zamanlar kimse sallamıyor, öyle ortalama vakitlerde ise gol atan kaleye..

bugün telekomda medeniyete biraz daha yaklaşmak amacıyla adsl başvurusu yaparken farkettim ki hayatta olmak istediğim yer o veznelerin arkasında, çalışırken fütursuzca sigara içebilme özgürlüğüne sahip bir devlet memurluğu. o kadar rahatlar ki insan sinirlenemiyor, ulan ne güzel işte diyorsun, ne acele ediyoruz ki hakkatten, ne güzel gelmişiz devlet dairesine. gömlek açısından sorun yok lakin birkaç tane de yelek alırsam olay biter, beni durduramazlar sonra ver elini bakanlık.. (tabii onun için de üçüncü isim şart)

mesela ankaranın en güzel yanı da bakanlıklara bu kadar yakın oluşu, sürekli kocaman binaların yanından geçiyorsun, çılgınca büyük tabelalar: "Su ve orman bakanlığı".. insanın dur ben bi beş dakika gidip üst düzey temaslarda bulunayım diyesi geliyor, öyle bir coşku var yani. ayrıca sorarım Su bakanlığı olsa, benden daha iyisini bulabilirler mi, sanmıyorum, sansam aday olmazdım sevgili seçmenler, bu ülke yıllarca yanlış yönetildi, enkaz devraldık..

şimdi tayyipcan çıksa torinin la la la'lı şarkısını söylese, abdüş de onun elinden tutsa avrupa şerefine, böyle sallana sallana kırlarda koşsalar, la la la.. hoş olmaz mı?

Hiç yorum yok: