20051015

s

Sonrasında dedim ki bak bu iş böyle olmaz, ya kendine doğruları söylemelisin ya da yalan olduğunu unutmalısın. söylemek kolay tabii, kimse sınav yapmıyor sonuçta, sınav yapsalar DC alır geçerim ben, kendimden geçerim akabinde.

Alberta sigarasını almak için masaya doğru ilerlerken sessizliğinin ne zaman son bulacağını merak ediyorduk. Herşey hakkında susabilirdik, Su’suyordum lakin. Sonrasında dedi ki şuradan birkaç tane smiths koysana, bari dinleyip kendimize gelelim. Kendimiz nerelerdeyiz alberta, nereye gitmemiz lazım kendimizin bize gelmesi için, bi kere gelse bi daha gitmez mi mesela bu kendimiz, bağlasak durmaz mı artık buralarda, susmak + 1.

Oysa ikimiz de almanyadan akrabaları gelmiş, gelirken bagajın arkasında kutu kola, türlü çikolata, küçük oyuncak arabalar getirmiş çocuklar gibi mutlu olmayı hakediyorduk. Cebinde yıkanmış ama farkedilmemiş bir beş milyon bulan insanlardan olmalıydık bu saatlerde. Tam kapıdan çıkacakken okulların tatil edildiği bir kar gününde yaşamalıydık, herşey harika olmalıydı, olabilirdi yani, neden olmadı ki..

Sonrasında en iyisinin yaşlı bir teyzeye dönüşüp esraceyhansal programlara konuk gitmek olacağına karar verdik, ben gelinlerin yanını tutacaktım, o da haksızlık olmasın diye annelerin. ben sizi dinledim diyecektim sayın alberta, lütfen siz de aynı saygıyı bana gösterin. Göstermeyecekti, birbirimize girecektik, reklam girecekti, reklam arasında öpüşüp barışacaktık.

böyle işte..
Dağılın artık, toplayacak birşey kalmadı..

Hiç yorum yok: