20050903

k

kendini kaybedip buralardan giden insanlar, kendini kaybedip bulamayacak kimseler, kendinden vazgeçip geri dönmeyecekler, kendisini uzaklarda bırakan neşeli çocuklar tanıyorum.

(ve sen bana gülümsüyorsun)

parantez içi, yarım ekmek arası cümleler kuruyorum sana, duymadığın vakitlerde kulağına yarım yamalak anlatım bozuklukları fısıldıyorum. çoktan seçmeli bir sorunun e şıkkında,
)herşey(
senin anlamını işaretliyorum ilkokula dönüp.

(ve sen bildiğim tek doğru cevap oluyorsun)

sonra yürümeye başlıyorum, derken arkamdan eylül geliyor. köşebaşındaki yaşlı amca gülümseyerek fazla sigaram var mı diye soruyor, gülümsüyorum, sigaralar yanıyor, ince bir yağmur, eylül mutlu, fazla sigaralar sana yanıyor, amca herşeyin farkında,

(ve senin elini tutuyorum)

böyle bu işler, yaşayıp gideceksin işte diyorsun, peki diyorum. 20 sene sonra geriye baktığımda ne olacak diye soruyorum, bakma diyorsun, bakmıyorum. çay içiyoruz, sahilin denize en yakın kıyısında, dört tarafı denizlerle çevrili bir masa bizimkisi, ve yalnız başıma buraya gelse idim, yanıma alacağım iki şey: sen, sen.

(ve sen gözlerini kaçırıyorsun)

yaz bitiyor, çoraplar hep bu vakti beklemiş meğersem, üstümüze alacağımız hırkalar kahraman. bulutlar neler değişmiş acaba diyerek tepemizden bakıyorlar, güneş biraz küs, geceye saklanıyor o yüzden, bu sefer daha erken. uyuyoruz, sabaha karşı uyanıp üstünü örtüyorum usulca, usulca sarılıyorsun bana, uyku sersemliğinde seni bir parça daha seviyorum.

(ve sen..

2 yorum:

sickprincess dedi ki...

:)"s"

Adsız dedi ki...

Saklasan beni, gitmesem..Söyle onlara,bizi rahat bıraksınlar, ben çok üzülüyorum..