20050922


Hiçbirşey yazasım, hiçbirşey çizesim, hiç orta yapasım, hiç gol atasım, hiç gülesim, hiç somurtasım, hiçbir doğrum, ufak tefek yalanlarım, hiçbirşeyim, hiç inanasım, hiç düşünesim, hiç durasım, hiç gidesim, hiç okuyasım, hiç duyasım, hiç, hiç, hiç, yok, yok..

Bugünlerde yuvarlanıp gitmek denilen şey ne ise onu tatbik ediyorum, yuvarlanıyorum lakin hep aynı yerde duruyorum, garip,

Ya kazanmak için oynamalı insan ya da ağır kayıplar, bunun ortası yok, ortayolunu bulup kendimi kandırmaya çalışıyorum.

Eylül bile geçip gidiyor, neyine yaradı diye sorarsanız, o da yok, önceden en azından eskileri havalandırırdım, şimdi bakıyorum herşey tertemiz.. kirlileri çoktan yıkadım.

Su misali akıyoruz, takvim günler, saatler ay, haftalar kayıp. On sene sonra şu halime bakınca, o Su’yun dışında geri kalan herşeye yazık olmuş diyeceğim, not defterime görünmez harflerle uyumadan önceleri böyle yazıyorum.

Bu kadar kolay mı gerçekten, sen hala farklı satırlar okuyorsun demek ki o not defterinde ya da bizim hocamız hep çalışmadığım yerlerden soruyor, dün akşam elektrikler kesikti diyerek geçiştiriyorum ve babam elinde birkaç poşetle eve geri dönüyor, kapıyı kilitliyoruz.

Hiç yorum yok: