20051216

g

kendimi otuz beş yaşında, her an çocuğu olabilecek, ciddi sorumlulukları olan, evine ekmek getiren, işi yüzünden eşine ikide bir mahçup düşen bir adam olarak hissediyorum.

bir haftalık toplantı sonrasında evime geri döndüm, kariyer sayfalarındaki büyülü dünya, hızla yükseleceksin, yoğun ajandalar, takım elbise, uçaklar, beş on yıldızlı oteller, benzini şirketten bedava araba; bu apprantice misali havaların manası yok, work sucks, big companies sucks, verdikleri kadar da alıyorlar, alırlar.

bu güneyde bir yere yerleşme geyiği yapan arkadaşlar için nacizane tavsiyem ise antalyadır, sizin buralarda hava nasıldı bilemeyeceğim ama her ne kadar günün 23 saatini kapalı odalarda geçirsek de ülkemizin aşağısında bulunan bu nezih kentimizde 15 derece ve güneşin sabit durduğunu belirtmek isterim. ayrıca istanbula gelmek için harcadığım sürenin iki katını havaalanından buraya gelirken harcadığımı da ekliyorum, antalya da trafik komik bir sözcük, söylüyorsun yerli birisine bilmiyor mesela.

böyle işte, döndüm, yorgunum, uyucam şimdi, uyurum.

Hiç yorum yok: