20050507

başlık

200174581-001 Bebek parkında misstrange'i beklerken (ki bugün mayıs bize baharın aslında ne kadar yaza yakın olduğunu gösterdi sonra imla hatalarını rüzgarla hatırlattı) hep ortalarda dolaşan falcı kadınla sıkı bir pazarlıktan sonra falıma bakmasını istedim. çok ciddiyim, bir insanın geleceğini öğrenmesinin tek yolu faldır, yalnızca akıllı insanlar kendi geleceklerini belirleyebilirler, lakin ben o kadar akıllı değilim. Yaşlı teyze attı tabii, yok benim aklımda 3 kişi varmış ama bunlardan bir tanesi çok tehlikeli imiş, sürekli bana giydiriyormuş, yolumu kesmeye çalışıyormuş (açın silenzio'nun önünü). Teyze bir başladı, onun belasını versin, onun iki yakası bir araya gelmesin diye, aman dedim teyzecim, sakinlikte fayda var, boşver, prensip olarak şahıslarla uğraşmayalım. Bir ara kedi geçti, teyzenin atış kapasitesi konsantrasyonuyla (ohaa, bunu yazmak ne kadar zormuş) tükendi, aynı cümleleri tekrarlamaya başladı, üç kişi var....(bir ben bilmiyorum o 3 kişiyi, peşinizdeyim ama) tam o sırada ama tam o sırada misstrange gözüktü, bu manyak ne yapıyor diye düşünmüştür. (çimlerin üzerinde oturmuş teyze ve beni hayal edin), teyze açıkgöz çıktı, güzel kızım senin de falına bakayım dedi, misstrange hiç prim vermedi tabii, biz de başka bir sahil kıysına doğru yol aldık.

Misstrange bütün istanbulu biliyor, ben hiçbirşey bilmiyorum, insan geçtiği yerlerin isimlerine falan bakar, sen bu şehirde yaşıyorsun değil mi dedi, kız haklı, bu ne falan diye soruyorum, misstrange çat diye cevaplıyor, budur yani. beni starwars'ın dışındaki kurulmuş bilim alemlerine sokacak, öyle anlaştık, bu uzay işleri çok felsefik şeylermiş, olay astronotlu hikaye yazmakla bitmiyormuş, enterasan. bir öğle vaktinde, öylesine şeylerden konuştuk.

Güneşli birgünde sahilde araba kullanmak zevkli imiş, rüzgar herşeyi uçurabilecek kadar kuvvetli esebiliyormuş arada sırada, meğersem parkta kitap satan amca ile peçete satan çocuk baba-oğulmuş, fallar da yalan çıkabiliyormuş bazen.

Clementine'in o kadar çok uykusu vardı ki uyku bir insana bu kadar yakışır. görseniz, al sana yastık deyip uzatırsınız. Bu yazı bu kadar, gerisini okumanız hayatınızda virgüllerin yerini bile değiştirmeyecek.
---
İnsanların bu kadar sakin sesleri olmamalı ve giderken melekleri çalmamalılar. (sen anlıyorsun)

Su gitti, sanırım sessizlik birkaç cümleden daha fazla şey anlatacak.

2 yorum:

Ayça dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Ayça dedi ki...

veni.