20070109

f

bana kalırsa uykunun en garip yani çorapları çıkarmaktır. temizlik imandan gelir o ayrı ama uyku çorapları denilen bir kavram eğer yoksa yatağa çıplak ayakla girmek garip bir şekilde hoşumuza gidiyor demektir. bu aslında bütün günün stresi, gerginliği, saçmalıklarını yatağın bir kenarında bırakıp uyku denilen o muhteşem buluşa kendini bırakmak içindir. pijama da çizgili olanlar dahil bu amaçla icat edilmiştir gavurlar tarafından. röptaşambırı ne bok yemeye buldular onu bilemiyorum.

neyse; ankarada o irenç günlerde bir tane saatim vardı. tabii o günlerin irenç olması nedeniyle ankaradan bazen bahsi geçen küçük kasabaya gitmek yapabildiğimiz en güzel kaçıştı. lakin o vakitler ufak birşey keşfetmiştim. saatimi ankarada kesinlikle çıkarmıyor, kasabaya gecenin 3'ünde gitsem bile sehpanın üzerine bırakıyordum. ve o saat o koldan çıktığı zaman ankara tamamen geride kalıyordu. bu basit ama temiz bir oyunun tüm hayatı ise başka bir şehre gittiğim zaman değişti, eğer saati çıkartırsam tüm ihale ankaraya kalacak, çıkartmazsam kasabaya ayrı bir anlam ithaf edecektim. durdum, düşündüm, saati masanın üzerine bıraktım.
şimdi anladınız mı ankara ile aramızda bitmeyen bu nusibet neymiş, ne kadar büyükmüş?

çorap ve saat birden yakın şeyler gibi gözüktü bana, ondan yazdım.

1 yorum:

lucy dedi ki...

evet var böyle bi'şey yani böyle bir durum, kadın dergilerinde felan testler de oluyor hatta soyunma biçiminden karakter tahlilleri. ben de önce saati çıkarıverenlerdenim evime giriyorsam eğer, yani üstümdekileri atmaya ne şekilde, hangisinden başlayacağım bulunduğum yere bağlı biraz. aman off niye anlatıyorum ben gece gece bunları. en alakasız bir giriş yani.. neyse uyku kardeşim ver elini, diyeyim ben. usul usul damla damla eriyelim..