20060912

f


"üzüldüğünü görmek ister miyim/ dayanabilir miyim/ ne sanıyorsun beni.." yüce türk düşünürü ibrahim'in sevdiğim bir şarkısından alınmış satırlarla başlıyorum bloga. ardından şu an ekranda açık bulunan ve neden değiştirmediğimi anlayamadığım teretebirde "safiyeme karyola dar gelir" gibi erotik bir türkü dinlemekteyim, sigaramın dumanı üstüme gelmekte ve karşıdaki divanın minderleri yamuk duruyor.

"soyunup geldim körfezin koynundan, anam ağlar ardımdan duası gelir.." bu şarkının sözleri neden bana küçük kasabama geri dönme hissi verir, neden soğuk ve kışlı bir akşamı özlerim, portakalların dörde bölündüğü bir tabağın hayalini kurarım, televizyon karşısında, anlatılanlar yarım kulakla dinlenmekte, garip bir rüzgar uğultusu ve eşofmanlarım. bilinmez.

" ve ben artık seninle yapamıyorum, bir tanem elimde değil, istesem de yapamıyorum.. " ağır cümleler duyuyorum, kaldırıp dolabın bir köşesine kaldırılması gereken şeyler, şeyler işte, öyle birşey belki, karışık, dedim ya chivas regal etrafında dönüyor dünya, biz de yaşayıp gidiyoruz, gidiyoruz.

hoşgeldin eylül, seni bekliyorduk.

Hiç yorum yok: