20070606

f-tv

Memleketimin televizyonları pek bir entrasan. Anladığım kadarıyla bu sıralar töre, köy dizileri pek bir moda, şöyle bir kanalları geçince isimlerinden anlıyorum, en son gemilerde talim var ismini görünce dedim oha lebron james. daha birkaç ay önce ise 150.000 dolarlık bir ablanın hayatını izlemiştik, tabii ona o kadar para veren öküzü de bilahire de öpmüştük, hatta beşiktaş çarşısı harika bestesinde o paraya aksarayı alırsın diyerek yanıt verip bizi yardı, herneyse..

Zati bu işlerin bir arası yok, yurdum insanı asgari ücretle zar zor geçirdiği hayatında acaba istanbulun altını üstüne getirsem, “alemlere aksam” nasıl olur gibi şeylerin derdinde herhalde, yoksa neden izlesin. Onu da geçtik, alıştık daha doğrusu, deniz akkaya’nın kiminle beraber olduğu muhakkak ki önemli, bir de zenginlerimiz-orta hallilerimiz için açılış cümlesindeki töreler köyler var, deneysel insancıklar, hiçbir zaman karşılaşmayacakları, karşılaşmak istemeyecekleri, beğenmeyecekleri, daha fazlası düşünmeyecekleri anadolu insanını ekrandan izlemek çok keyifli. Kezbanın aşkı pek bir doğal çünkü, mecnun ise her an yeni bir dağ delebilir, ekrandan izle, sen çok kirlendin çünkü, nasıl olsa böyle birşeyi yapamayacaksın, herhalde böyle bir mantığı var.

Bunları yazarken ekranda özel hat isimli güzide duran programı açık. Böyle şeyleri gerizekalılar için yaptıkları için seslendirme yetmez gibi daaan diye ekranda kocaman da yazıyorlar, ki anlayabilelim. Hatta ünlü filozoflarımız da bomba gibi açıklamalar yapıyor, “seven insan aldatmaz”, “benim derdim yalnızca kendimle”. Bir de filozoflarımızı birbirlerine düşürmeleri var ki anlatılmaz yaşanır, en muhteşem kısmı da orası, “bu şerefsiz sizin hakkınızda bunu dedi, ne diyorsunuz?” hayırlı işler..

Magazine karşı falan değilim, tabii ki bir kesim ilgili için olmalı, bu da bir tercih, benim anlamadığım açıp bir gazete okumayan halkımızın bu işe giderek artan ilgisi. Bu bir pazar, alıcısı salaklığından memnun, satıcısı kazandığı paradan, bize bok yemek düşer tabii, bana giren çıkan da yok, şıkır şıkır yaşıyorum zaten, ne diye uğraşıyorsam, üzülür geçerim, elimden de birşey gelmez.

O değil de, gülben erken feraye ile samimi olmuş hülya teyzeyi kıskandırmak için, içime kurt düştü şimdi..

4 yorum:

bembi dedi ki...

tv izlemem, izleyene bişi demem.. gerçi izlememek lazım diyebilirim.. dedim bile :P

skoer dedi ki...

Beyni etleştirmek adına bir takım materyallere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu materyaller alkol, para, kadın olabileceği gibi televizyon ve magazin de olabilir. Bu noktada beynin etleştirilmesinin doğru bir amaç olup olmadığı tartışılmalıdır. Ama senin böyle bir tartışmaya zaten girmeyeceğini düşünmekteyim. Keza zevkler, renkler, tercihler vs. vs.

silenzio dedi ki...

beynin et olması amacı konusunda hemfikiriz, amaç da değil aslında başka şeylerin daha fazlası için araç. lakin para, alkol, kadın bunları magazinle aynı kefeye pek koymamak lazım, çünkü diğerlerinden alınan kişisel bir zevk vardır ama magazin tamamen bir özentidir.

yine de farklı açılardan dediğim de çürütülebilir.

clémentine dedi ki...

bir gün iktidara gelirsem, magazin gazeteciliğini yasaklamakla başlayacam işe. buna karar vermeme neden olan olay ise, geçen cuma günü safiyenin faik'in programında sakallı eski magazinci amca ile popantistar ela'nın da içinde bulunduğu tartışmacıların, seren serengil ve yeşim salkımın bulunduğu bir başka kimi masada bıraksak programında yorumlayıp midesinde sargı bezi bıraktıkları, ebru gündeşin hülya avşar-feraye-gülben üçgeniyle ilgili yorumun üzerinden yeni çıkarsamalar yapmaları.
anlamadın değil mi kim kimi yorumladı? ben de anlamamıştım.

işte o anda sünger beynim çalıştı, ki beklemiyordum, iktidara gelirsem magazin programlarını yasaklayacağım. şarkıcı dediğin kitle kim olursa olsun,safiye ayla gibi tülün ardından icra edecek eserini. karşısındaki seyirci denen kitle de 80ler trt'sindeki tsm konseri seyreden kitlenin davranışlarından bir adım ötesini sergileyemeyecek.

arkadaşlara anlattım bunu, her yerde söyleme iktidara gelemezsin dediler. o zaman anladım yolumun ne ulu bir yol olduğunu... zira mücadele etmem gereken çok büyük bir kitle var.

zor olacak.