20070601

f- bu f neyin neysi

bakkalın çırağı saçlarını uzatmış, kafası kadar saçları olmuş çocuğun, akşamüstü, işten dönüyorum, yanımdan geçti. mahalle gibi bizim buralar, çocukluk mahallesi gibi birşey, araba geçmez insan az, sakin birşey, bakkalın çırağı zaten çocuk. o mahellenin farklı ip-uçlarından yürüyoruz, birazdan 180 derecelik bir açıyla keseceğiz birbirimizi, elindekileri kapısını çaldığı bir eve götürecek ve saçlarıyla mutlu. bi top olsaydı, belki maç bile yapardık, gol atan kaleye geçerdi, gol atmakla atmamak arasında kalırdık o vakitler, kalecilik beklemek demek çünkü, gizli bir kahramanlık, birisi topa vuracak, panterleşip topu yakalayacaksın, vurmazsa öylece duracaksın ama ya vurursa, işte tam o sırada saçlarıyla meşhur bakkalın çırağı yanımdan geçer, derece olur 270, ikimiz de arkamıza dönüp bakmayız.

bir de rüzgar var, öylesine esen birşey, bir sürü ismi var o işin ama benim bildiğim soğuk ise poyraz, sıcak ise lodos olur, gerisi kandırmaca. rüzgar yağmuru ne kadar sever mesela, aslında hep hayalini kurduğu şey bir sonbahar mıdır, gece ile gündüz var olmak arasında fark var mıdır acaba, hafif ürpertmek mi hoşuna gidiyordur insanları yoksa üşütüp üstüne birşeyler mi aldırmak mı? kimbilir, kim niye bilsin ki zaten, aklına eserse açıp okursun biryerlerden.

şeyler ve birler'in çok geçtiği bir-şey-in içindeyiz şimdi, mutlak bir belirsizlik hakim, garip olan ise ne mutlak olanları belirleyebilmemiz ne de belirsizlikleri pek dert edişimiz, kafa karıştırıcı halet-i ruhiyelerimizle tutunup gidiyoruz, gitmek zorundayız çünkü, tutunarak gitmek zorundayız, gitmek tek başına geçmemeli fiillerin içinde, gitmek giderek kocaman bir yalan oluyor, gitmek o başımızda kavak yelleri vakitler kadar kolay değil, gitmek, seni de alıp gitmek, bak artık bir de sen varsın, sahi sen varsın, biraz daha duralım, ben kollarında durayım mesela biraz daha, bırak, öylece durayım.

bu kadarcık..

5 yorum:

Adsız dedi ki...

ilk akla gelen f klavye kullandığın.ama bu çok kolay olurdu.

ikinci akla gelen ilhan berksel bir durum.şair kendini f harfine benzetirmiş.

3.fransandan yazdığının işareti olabilir!

4-türk alfabesinin 7 ingilizlerin 6 silenzio'nun beşinci harfi olabilir.

5-çok sevdiğin kısa bir film.
"sırtımda yırtık fanila ve şort. ayaklarım çıplak,cebimde beş kuruş yok,güneşleniyor ve düşünüyorum."

Unknown dedi ki...

ılık bir rüzgar esmiş saçlarımdan geçmiş, senin bildiğin gibi olsun; adı lodos.. güneş var-yok arası bir şey ve ben ayaklarımı uzatmış yazdıklarını okumuşum gibi hissettim. halbuki pc önünde, güneş gelmesin diye örtülmüş güneşlik perdeli dağınık yataklı bir odada biraz sıkıntılı ve uykuluyum. ilkinin olmasını tercih ederdim, ve o cümlelerle yazmış olduğun kitabı hiç kalkmadan bitirmeyi..

silenzio dedi ki...

keovsaj, bana mail atabilir misin? thx

Maybe. dedi ki...

Bence neyin fesi kimin fesi belli değil.:]

Unknown dedi ki...

Bu kevsaj ben miyim? Dünyada tek bir keovsaj olacağına neredeyse eminim. Yazdıklarımdan sadece 2 cümleyi hatırlar gibiyim, halbuki benim bir blogum bile yoktu. Yazını beğenip yorum yapmak için bir blogger hesabı açmış olmalıyım diyeceğim, bu da mantıksız:S Adını hatırlıyorum, senin cümlelerini de.. ama niye böyle oldu anlamıyorum, çok mu zaman geçti? yoksa bahsedilen uykulu ve sıkıntılı hal yüzünden mi sildim aklımdan olanları? Garip:S