20070625

f-r

geçen hafta 400 sayfa röportaj okumuş bir adam olarak uzunca bir müddet bütün monologlarımı röportaj gibi yaptm. zaten bu röportaj olayına hastayımdır, bir sürü kimseye de yap dedim ama sonuç pısır.bu durumda iş başa düştü, kendim pişirip kendim yedim, R-

R- nasıl başladı bu blog işi?
S- mtlda dedi ki bak benim böyle bir sitem var, yazıyorum arada. dedim ki benim neden yok?
R- pek gündelik hayatından bahsetmiyorsun ama?
S- vallahi böyle gündelik şeyleri yazmam gibi bir derdim yok lakin gündelik hayatımda iş dışında pek birşey olmadığından, insanlarla olan ilişkimi de buraya yazmayı saçma bulduğumdan yazmıyorum.
R- daha fazla tespitsel şeyler oluyor zaten?
S- doğrudur, bunları bulmak mesele zaten diye düşünüyorum, birisi okurken birşeyine benzetsin, bunu ben de gördüm ama adam yazmış desin, bir dahaki sefere dikkat etsin, aynı aşksal şeyi hissetsin bu yani.
R- aşk deyince; o eski yazılar gitti, missilence yüzünden mi bu durum?
S- evet, o yazıları yazmayı sevsem de o yazılardaki biri yanıma gelince o zaman daha gerçeksi şeyleri yazıyorum. bir de galiba içinde aşk geçen bir yazının hüzünlü olması lazım, elinde o yoksa yazamıyorsun.
R- daha az yazıyorsun, bu neden peki?
S- bunun işle alakası var, son zamanlarda pek yoğunum, tabii bir de vaktin çok kısmını başka şeylere ayırır olduk.
R- commentlere de bir cevap yazmıyorsun, kötü davranıyorsun insanlara?
S- kötü davranırım denemez ama, çok da iyi davranmıyorum, sıradan bir dille sen çok güzel yazıyorsun diyenleri sallamıyorum sadece. normalde bunlara cevap yazıp teşekkür de edebilirim, onu yapmıyorum, içimden ediyorum, hoşuma gidiyor tabii. ama yazdıklarıma birşey ekleyen, geliştiren birisi olunca onları pek seviyorum.
R- beğenilmek hoşuna gidiyor yani?
S- tabii ki, yoksa kendim için yazarım, kimseye göstermem ama bu beğeninin de şekilleri var dediğim gibi.
R- stat'lara da vakıyorsun öyleyse?
S- bakıyorum tabii ki.. (burada silenzio gülüyor)
R- kimleri başarılı buluyorsun blog camiasında?
S- o29ur büyük bir yetenek, jelatin okurum arada, bitkisel hayat diye birisi var onu da severim, çoğunlukla öyle geziyorum aralarında, onların linklerine falan bakıyorum, skkd de iyidir bak.
R- ama sen link vermiyorsun çok fazla.
S- uğraşmıyorum dyelim, yazıyorum çıkıyorum.
R- teşekkür ederiz..
S- yine bekleriz..

silenzio'ya bu keyifli sohbet için teşekkür edip ayrılıyoruz..

3 yorum:

skoer dedi ki...

Durum her geçen gün daha kötüye gidiyor.

rea dedi ki...

erkek arkaşlarımın süper babaya olan düşkünlüğüne bir anlam veremiyorken(aslında beynimde bişiler oluyor ama onların karşılık geldiği kelimeleri ve bu kelimelerin anlamlı bir bütün arz eden doğru sırasını bulamıyorum) burada da süper baba karşıma çıkıyor.
ayrıca blogun sağ üst köşesindeki resim de beni derin düşüncelere gark ediyor. resimdeki karoların entel-antik bir havası var. yanılmıyorsam bir sehpa ya da masa dekorasyonunda kullanılmış. babaannem ve anneannem o demode olmuş banyo karolarının bu kadar değerli olacağını bilselerdi, yerlerine fayans döşettikten sonra evin önündeki yağmur yağınca çamur olan bölgeleri kapatmakta kullanmazlardı sanırım.

Maybe. dedi ki...

artık yeni yazılarını istiyoruz.