20080701

f

Benim dalgın tarafım kendimi bu kadar uzun süre farketmeyince telaşlanan komşular, bu durumu yaz sıcaklarına verdiler.

Bu havalar siesta gibi, biraz denizi görünce, biraz kum diyeceğim ama günümüzde kumlu plaj pardon beach de kalmadı, insan gevşeyiveriyor, ne demiş atalarımız, nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları.. atalarımızın işi gücü yokmuş zaten, etrafa bakınıp bakınıp bir söz söylemişler, bu da bilahire bir yetenek.

Türk olmak ayrı bir durum, bunu farkettim, ali desiredo’daki gibi dersek, attığımız gollerden belli. Bazen bu duruma ciddi ciddi hayıflanırken bazen de bu kaotik millete gülüp geçiyorum, bazen geçip gitmek isterken bazen gitsem ne kadar sıkılırım diye düşünüyorum. Benim yalnız ve güzel ülkem değil, benim yalnızlığı kendisine pek yakıştıran ve hep yenilenlerin, nam-ı diğer mazlumların tarafını tutan ve kendisini nedense hep bir ispat çabasındaki garip memleketim diyorum. Garip’lik bir aşağılama kompleksinden değil ama, garip işte; tutarsız, biraz deli, biraz başınabuyruk, biraz ondan, biraz şuna özenmece lakin bir yerlerinde başka garip bir doku, insana şuursuz bir güven veren, dokunmadıkça anlayamıyorsun.

İki hafta önce, gecenin üçünde onca alkol sonrasında kafasını bu memleketin gariplikleriyle şişirdiğim airgument yoldaş anlam veremedi tabii ki ne dediklerime. Oysa içinde bulunduğumuz bu hal, her ne kadar nasıl olsa yırtarız ümidini verse de, bir taraftan her türbanlı haberi okuduğumda ayrılıp gitmenin, aynı senaryonun başka çocukları olmanın korkusuyla ürperiyorum. Sokaktan geçerken görmediğim insanları, fanusumun dışına biraz çıkınca, o sokakların kenarlarında böylece yitip giderken ve birşeyden anlamadan bu memleketi kurtarmaya çalışırken bulduğumda şaşırıyorum. Aynı adamlar yolda önüme atladığında, arabanın freni bu buluşmayı engellediğinde içimde gizli kalmış bir canavar “ yuh ya, hayvan bunlar hayvan” diye bağırıverince kendimden çekiniyorum. Muasır medeniyetler seviyesine çıkmaya çalışırken, yargısıyla ordusuyla elele selam veren bir ülkede yaşıyor olmanın dayanılmaz hafifliğiyle kendimden geçiyorum. Ne olup, hangi mantıkla biter, bazen hiç anlamıyorum.

Bu yazı 301’e takılır diye bile düşünüyorum bu sevdiğim memlekette ve elimden değiştirecek birşey gelmiyor, gelsin istemiyorum ya ona üzülüyorum.

Yaz yüzünden herhalde, komşular haklı..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

cümlelerini çaldım. hırsızım evet.hayatıma cuk oturanları ayıkladım bir bir. yine olsa yine yaparım.pişman değilim.sırtlarına yastıkda koydum rahat etsinler diye.merak etme onları....

nil.