50 gibi yuvarlak rakamdan ne iş olsa yaparım abi diyen 24 çıkınca 26 kalması garip. 26 dediğin neresinden bakarsan entrasan bir sayı zaten. 13’ü iki ile çarpıyorsun, onüç denilen uğursuz şeyden iki tane alıyorsun yani, bir alana bir bedava gibi birşey ve insanlar Pazar akşamları erkenden uyuyor, word ise Pazar yazınca gayri-ihtiyari bir şekilde büyük harf yapıyor P’yi, p ile başlayan rakam yok, rakam ile sayı arasındaki farkı bilenlere ise büyük ikramiye.
Asal sayıları ilk öğrendiğimizde, ne vakit olur o, ilkokul üç-dört gibi birşey, neyse, pek şaşırmıştım. sonrasında asil sayılar bile dedim içimden, herkesin birşeyle çarpılıp bir sürü şeye bölündüğü bu devirde herkesten uzak bir hayat.
Ve ne zaman birşeyin karesini, kübünü, pılını pırtısını alsam haksızlık edermişim gibi geldi, otuz6 mesela, yazık, marstan yeni bir sayı gelse, ona bile bölünür, bir duruşu yok yani..
Sonradan büyüyünce anladık ki herşey bu asal sayılar üstüne kurulu, matematik dediğimiz deniz derya birşey, sigara sağlığa zararlı, uçaklar nasıl havada kalıyor, bunu anlamamız mümkün değil.
Ve hala düşündüğümde 19 ile 29 arasında sıkışır kalırım. ondokuz dediğin biraz daha yakın gelir, yine de mesafeli, seven ama kızar gibi. 2irmido9uza manalar yüklenebilir alfabeden, sıfıra biraz daha uzak, biraz daha yabancı, korkarak sevmek gibi birşeyi, hiç senin olmayacakmış gibi.
Oysa sıfır, adı üstünde üç oda bir salon daireden ibaret, herşey sıfırdan başlar ve biter, bir şarkının dediği gibi 0’a pek bir uyar: “ i wont be following, you are just borrowing me” . ve biz rakamla da yazsam harfle de: 0 vs O; bir değişiklik farketmeyeceğiz, bu sırada arka sırada oturan teyze söze karışır, işte bu kadar basit.
Üçün 5in hesabını yapmayın da, gerisi teferruat..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
asil sayılar, böylesine havalı oldukları halde, sıfırın popülerliğini yakalayamaz. halt etmiş sayılırlar. hem, onlar sıfıra bile bölünemezler, böylesine zayıftırlar, diğer sayılar gibi. neyse, sayıları sevelim. sonra sayalım: 12345.. şeklinde.
matematiği zor yapan rakamlara yüklenen ikinci anlamlar olsa gerek, eşya misali (:sonra da insanın kafası karışıveriyor, uykular bozuluyor falan. çarpım tablosu.
Sadece sembol.
Yorum Gönder