Biz gecenin birinde ailecek melankolik şarkılar dinleyen kimseler olduk bu gece, “beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın..” kaçınız bilir bunu, az değil mi, ah ah pek yazık..
Şu sıralar seferi bir hal aldım, oradan oraya gidiyorum, hosteslere daha uçak kalkmadan uyuyan ve yalnızca durunca uyanan arkadaş kim diye sorarsanız beni bilirler, dizi filmlerdeki gibi ışık koruyucusu bantı taktığım için gizlice gülen konyalı amcalar da bilir. Kabin personeli kalkış için yerini alsın diyor pilot, yol boşsa daha hızlı gidiyor sonra, bunu hepimiz biliyoruz.
Bi amca yirmibeş sene çalıştığı şirketten ayrılırken bizim çocuklardan birine demiş ki: gençler biz fazla çalıştık, ailemizin kıymetini bilmedik pek, şimdi bakıyorum da üzülüyorum, siz böyle yapmayın.. yirmibeş sene, o kadar yaşadım işte ben, amca o kadar çalışmış. Yirmi beş sene pişman olmak, kaybetmek için ne kadar geç birşey. Üç sene kurtarır belki ama yirmibeş bu, yirmi ile beşi ayrık da yazsan bitişik de ağır.
Glasgow rangers 1- hepimiz 0.
1 yorum:
çoğumuz biliyoruz o şarkıyı da (bilmesek de bu yaşa gelince kör kuyunun dibini en az bir kere boylamış oluyor insan ne yapalım), nereden biliyoruz o önemli bir mesele.
kendi adıma bir şey diyorsam namerdim, ben babasını severdim muhteremin. ama bir nesil "beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın" eserini (nedense şarkı demek bu güzelliği hafife almak ona gereken değeri vermemek gibi), bir istanbul masalı adındaki, canı sıkılınca müze açan insanların uzun uzun diyaloglarının geçtiği, haybeden gerçeküstü bir diziden biliyor.
diziyi sevenler varsa kusura bakmasınlar, ben zamanında çok trt brezilya dizisine istemeyerek de olsa maruz kaldım, travma sonrası streslerin geliyor aklıma böyle dizileri görünce.
Yorum Gönder