Yazmak sanırsam aslında bir alışkanlık. Ne kadar oldu bilmiyorum ama bu blog denilen ıvır kıvırdan uzaklaşınca işler, güçler, seyahatler derken aklıma bile gelmez oldu. Öncelerde duyduğum o belli belirsiz suçluluk da yerini boşvere bıraktı, aman canım herşey yolunda, iki satır yazının hesabını yapamam şimdi dedim ve ekledim: “mutluyuz de mi sadık?”
Mutluyuz, akıp giden ve zannımca böyle devam edecek zamana karşı mutluyuz, asık suratlı ciddi işler içinde mutluyuz, birkaç kimse başıma birşey gelse cidden beni düşünecek diye mutluyuz, mutsuz olacak bir sebep yok diye mutluyuz, eskisi kadar düşünmediğimiz için mutluyuz, daha ne olsun?
Neyse, prag denilen yaban eller pek güzelmiş, estetiğe bu kadar az önem veren biz türklerden sonra her yabancı şehire gittiğimde geri dönmemeyi düşünüyorum. Sokakta yürürken sıradan insan ortalamasının bu ülkeden on kat daha yukarıda olmasına özeniyorum. öylesine bir heykeli binlerce turist çekmek için nasıl kullandıklarına şaşıyorum. Menüsünde yüz tane şey olan bir cafenin kahvaltı var mı sorusuna bizi kazıklamamak için hayır demesindeki dürüstlüğe imreniyorum. İnsanların ellerinde içki ile poz yapmak için değil gerçekten eğlenmek için bara gittiklerini görünce budur diyorum.
Derslerine çalışması gereken ortai ki öğrencisiyim ben, ki bu daha fazla ama daha fazlasını istemek demek hep, gerekli hamlelerin şah matıyım, bazen truva atıyım iyi niyetlisinden, aslında harika bir adamım, sparta’lıyım çoğu vakit, kimbilir japonyaya her an saldıracak bir italyanım bile, sabah uçağında 8F koltuğuyum, uykuyum, senim, seninim, gerisi teferruat..
3 yorum:
Mutluyuz mutluyuz..Ama bi ara "bi dakka ya" diye sorgulamaya başlarsan bazı şeyler mutsuzluklar ipi kopan boncuk taneleri gibi sapır sapır dökülüyor üstümüzden.En çok da gözlerimizden..Onları hiç saklayamıyorum ben..
"mutluyuz de mi sadik?" i duyar duymaz oyle cok aglamistim ki, okuyunca da aglayasim geldi...noluo ya :)
çok hoş. naif. sade. duru.
...
mutlu muyuz?
mutluyuz.
en azından bu yazıyı okudugumuz için.
Yorum Gönder