neyi yazabilirim diye düşünüyorum, sizin aklınıza gelmemiş ya da benim aklıma gelince vay anasını dediğim herhangi birşeye bakıyorum. aslında ufak tefek şeyleri hala farkedebiliyorum, garip bir şekilde o yetenek hala az da olsa sabit, ki bana kalırsa bu yetenek pek üstüne gitmeyince gidiveren bir yetenek ya, neyse. velhasılı bulamayınca, her oturduğumda birşeyler karalıyorum sonra word sayfasını kapatıyorum (word + ctrl c + ctrl v metodum var) sonra bir daha açıyorum sonra sıkılıyorum ve kapatıyorum.
Tabii ki gündelik hayatımı da yazabilirim, biz de ot değiliz yaşıyoruz, bak mesela dün malatyadaydım, anlatsam ne maceralar var, ona da şu bahaneyi buluyorum, ulan diyorum, bu genç kız günlüğü değil ki, bugün bunu yaptım, aa terbiyesiz hasan bak bana ne dedi falan diye gireyim mevzuya.
Aşksal mevzularda yazayım desem ne yazıcam, farkettim ki insan sahip olmadığı şeyleri sahipmiş gibi yapabilmek ya da bundan kurtulmak için yazıyor, e şimdi missilence’i seviyorum ve that’s enough. Siz de birini bulun, çok sevin, çünkü geri kalan herşey manasız yazsam hepi topu bi cümle, kurtarmaz yani.
Bir de işler güçler var, ayılar gibi kafa yorarak çalışıyorum bu sıralar, hikayesel birşey düşüneceğime işsel şeyler düşünüyorum, maddi vs manevi savaşında pragmatik bir insanım, kolaya kaçarım arka yollardan, boku da sağa sola atarım.
İşte bu uzunca bir müddet yazmayışımın kısaca hikayesi, ayrıca yazmanın disiplinli bir iş olması gerektiğini de ekleyebiliriz, blog için bile, bunu da anladım.
-------------------------------
Haftanın şarkısı: my alcoholic friend / the dresden dolls
Haftanın filmi : the last kiss / zach braff
Haftanın takımı : beşiktaş
Haftanın içkisi : rakı
Haftanın ili : malatya
İyi haftalar türkiye..
20070414
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder