"1967 yılının soğuk bir ocak gününde, hatta birazdan kararacak havanın saat 4 sularında, esrarengiz bir adam olarak kaldırımda yürümedim, siyah bir paltom yoktu, evde beni bekleyen birileri yoktu, bir sevgilim, karım, çocuğum yoktu. Bir sigara yakmadım, sigarayı bırakalı iki sene olmuştu çünkü, yeniden başlayacağını bilmek ne kötü. "
böyle birşey yazdım ama devamı yok. bu günlerde bir sürü düşüncem var ama devamı yok. onu bunu ve şunu yapmak isteyip istemekten öteye gidemiyorum. basiretsiz bir zaman dilimi içindeyim anlaşılan. zaten zaman benden daha hızlı gitmeye başladı. hala şubat başındayız zannediyorum, mart mesela sanki birkaç ay sonrası gibi uzak geliyor.
stardaki popstar türevi şeye bakınca üzüldüm yahu. cidden bir ülkenin halkına ancak bu kalitesiz malzemeler seyrettirilip eziyet edilebilir. bunlar kalksın bütün gün belgesel izleyelim demiyorum tabii ki ama yine de en azından iki lafı düzgün şekilde konuşabilen, konuşmak itiraz etmek için değil de birşey bildiğinden konuşan birileri olsun. hadi bunu geçtim, pazar keyfi denilen hayal dünyasını bir fakir neden izler onu hiç anlamış değilim, yahu sanane, adam reina laila takılıyor, sanane. ama işte hep aynı şey, bu bok püsür ilk çıktığı zaman masumdu, ilk popstarda hepimiz anaa diye izledik şimdi suyu çıktı, magazinler de öyle.
televizyona yan gözle bakılarak yazılmış blogdan kimseye hayır gelmez missilence, burdan da bunu anlayalım bu gece. 1967'li şeye sonra devam ederiz, helecan verici birşey olacak o, thriller, michael jackson gibi birşey.
20070226
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
umarım hiç bitmez bu 1967 li şey :)
bittiğinde böyle heyecan vermeyecek çünkü..
Yorum Gönder