Bazen yazacak bir kelime, üst üste konacak iki dört kelime bulamıyorum.
O kadar yetenekli değilim, o kadar görmüyorum hayat denilen şeyden, o kadar acı çekmiyorum, o kadar da farkında değilim anlaşılan, meşgulüm, yarım saat sonra geliyorum. Camın üstünde asılı bir bekletme kağıdıyım bu aralar, geliyorum, bir yere kadar gittim, hemen geliyorum, beklesenize..
Bir adam bir kadını çok sevmiş bir vakitler, o kadar çok sevmiş ki şaşırmışlar, ne yapacaklarını bilememişler, bilecekleri saate kadar dolanıp durmuşlar öylece. Masallarda olur böyle şeyler, hikaye deseniz sonu var derim, sonu olan şeyleri hangimiz sever ki zaten, demem o yüzden, masallarda denmez öyle şeyler, sus, ayıp, iki minik çocuğa anlatıyoruz aşkı, kocaman kadınların anlamadığı bir dilden ve neşeli bir oğlanın gülmesini sağlayacak kadar basit.
Aşk, üç kontenjanlı harfler topluluğu, neyi neden yaptığını bir türlü bilemeyen, üstüne kitaplar yazılmış aşk, mantık derslerinde sınıfta çakan aşk, iyi bir şarkının akla takılan nakaratı, on defa izlenen film, kapatıyoruz, haydi dağılın..
Nasıl olsa teker teker geri geleceksiniz, iki kişisniz topu topu, düşünürsünüz ara sıra, iki’lemelerin tekil halisiniz her halükarda, cin fikirli kafiyenin şinaslı uyumu, daha fazlasını vaat etmedik zaten, biliyorsunuz, biz size, ben sana hiç yalan söylemedim.
Dedim ya, bir ile biri toplarsan iki eder ancak, çarparsan yazık günah..
f
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder