Garip bir dünya içerisinde yaşıyoruz. Annem eve bilgisayar almak ve oradan tavla oyanayabilmek için babamı kandırıyor, babam digiturkte salak oyunlar kanalına giriyor, sonra ailecek hava durumunu kontrol etmek için interaktif bir kanala bağlanıyoruz, cep telefonu ile çekilen resmimiz wallpaper oluyor, olana kadar da başımızda bana da öğretin diyen annemiz bizi bizden alıyor. böyle saçma bir durum söz konusu.
Teknolojinin yaşlı insanların elinde şık durmadığını düşünen bağnaz bir evlat olarak hayretler içerisinde izliyorum, ki bizimkiler de ortalama 50 yaş ile çoğunuzun anasını babasını koşuda geri bırakır.
Lakin bu yalnızca ebeveynlerime has bir özellik de değil sanırım. Beş sene önce eline aldığı her türlü caponsal şeyi beş saniyede çözen ben şimdi mal mal bakar duruma geldim. Last fm denilen aygıtın neresinden ne çıkar onu keşfedene kadar yarım saat harcadım, internet üzerinden oynanan abuk oyunlardan birine üye olup on dakika sonra yok hocam bu beni aşar deyip bıraktım, hadi bunları da geçtim ikea’dan alınan herşeyi kurarken hala acı çekiyorum.
Herhalde tüm bu zorlanmaların sebebi yeni olan herşeye alışana kadar geçen sürenin uzaması. Yeni olan şeylere kendinizi eğer dana değilseniz kapatmıyorsunuz ama o yeniyi tanıdık hale getirene kadar da göbeğiniz çatlıyor. En azından basit bir mantıkla bu yukarıdaki durumları böyle çözdüm.
Laf arasında geçtiği üzere yaşlandığımı da farkediyorum, baba beni okula gönder, hadi baba, valla bak böyle olacak gibi değil..
1 yorum:
Yorum Gönder