uyuz ev sahibimizin oscar cordobaya benzeyen afilli oğlu alamanyadan tatil için memleketimize geldi. şaka gibi ama kadın cidden oğlum gelecek deyip bizi evden çıkarsa haksız sayılmaz. lakin bu genç yetenek julia gibi bir güzelliği keşfedip evimizin kapısını: pizza için telefon, market için adres gibi eften püften sebeplerle aşındırmakta. en son geldiğinde dışarı çıkıcaz buralarda bir yer diye sormuş, julia da beni çağırdı, dedim gençler ne istiyorsunuz, cevap bomba: atmosferli bir yer olsun.. hocam hoşgeldin, ismail yk hepimizin içinde değil mi zaten..
klimaları öpücüklere boğduğumuz bu güzide ve bir işe yaramayan yaz günlerinde aynı klimalar bir haftadır akan burun, sersem kafa, şişmiş boğaz şeklinde bana geri döndü. kış bööle değil mesela, sıcak hasta hasta yapmaz adamı.
blog yazmaya değecek kadar iyi bir hayatım yok, bunu farketmiştim zaten, revize ediyorum. eski yalnızlık ve hüzün dolu, çoğunuzun önceden daha iyi yazıyordun dediği satırlar geride kaldı, şimdi çok mu mutluyum, cebimde kalanın paranın üç bölü ikisi kadarı neye yetiyor ise o kadar.
antakya abartıldığı kadar bir yer değil, medeniyetler buluşması falan, hikaye bunlar. isteyen medeniyet varsa ben buluşurum saat on ikiye beş varken. mezeleri güzel ama hakkını yemicem.
beşiktaş bu senede acı verecek bize, bunu anladık bu akşam, delgado kurtar bizi..
1 yorum:
juliaya selam ne şirin bir insan.
Yorum Gönder