ah evet, yazı yazmam lazım.
az önce saatimi yaptırmak üzere kristal ofisimden çıktım ve normal insanlar gibi günün tam ortasında, öğle yemeği tatili değil ama saat 2 gibi ortasında sokakta yürüdüm, saatçi komik amcanın dükkanını buldum, gözlüklerinin üzerinden elindeki ne olduğunu bilmediğim bir vida aleti ile tamirini izledim, esnaf olmak istediğimi kendisine ilettim akabinde. ardından bankaya doğru ilerledim, bilerek ööfff pöööf dedim, sıra beklediğim için. borçlarımı kapattım, sonra yeniden sokağa dönerek geri dönmeye başladım.
yanımdan heryerlerinde harley yazan amcalar geçti, sonra garip bir rüzgar vardı, kızların saçları bir enterasan, kabarık, moda herhalde, yaşlı bir amca simit satıyordu tam köşede, döviz büfesindeki adamsa daha yeni yemek yemişti, çayından bir yudum aldı, koşturan takım elbiseli kadın vardı bir de, elinde kendisinden daha büyük çantası, çocuklar, hiç çocuk görmedim, okuldalar herhalde.
strangely fine.
sonra geri döndüm. ofisteyim, size en kısa zamanda cevap yazacağım, iyi çalışmalar, çalışma-lar..
6 yorum:
benimde hayalim büyüyünce esnaf olmak, uygun bi' dükkan bulursanız haber verin rica ediiciimm...
o bahsi geçen komik amca dükkanı devrediyor.. uygun hem de fiyatı.
ben saatleri ayarlama enstitüsünü okudum, saatlerden anlarım, sen de tezgahtar olursun artık yapacak birşey yok..
Kahveci ve tütüncü olmak istiyorum.
Pipolara tütün, sarma sigaralara tütün, çarşaf olsun dükkanımda. Piponun içindeki tütünü karıştırmak / delmek/ kazımak için kullanılan birbirine bağlı 3 aparattan oluşan o tuhaf alet sadece benim dükkanımda satılsın istiyorum.
Çok yakın bir arkaşımın da şarap mahzeni olsun Bozcaada'da, bir kısmını benim dükkanımda satsın. Bir köşeyi arkadaşımın şaraplarına ayırayım istiyorum.
Kahve çekirdekleri çikolata sosuyla kaplansın ve gelen her müşteriye ikram edilmek üzere küçük bir sepetin içinde, kasanın hemen yanında dursun. Tüm kahveler taze taze çekilsin. Gelen her misafire küçük kırmızı/siyah fincanlarda kahve ikram edilsin.
Dükkanın ışığı sarı.
Filan.
benim kitabevim olsun.
ahşap masaları ve sandalyeleri çiçekli perdeleri olsun,bir köşede çay kahve makinesi olsun içerisi ahşap koksun,loş ışığı olsun. isteyen kitabını alsın rafların önünde ayakta okusun, isteyen çeksin bir sandalye otursun okusun.
en asilinden bir de yardımcım olsun, herşeyi o halletsin.
benim o dükkanda sadece bir köşem olsun, gelen gidene bakayım, kitap okuyayım, canım sıkılınca şöyle bir dolaşıp geleyim.
olacak bunların hepsi.
yazıyorum buraya.
ben mahalle bakkalı isterim . noldu nıe layt aldın dıyette mısın?hiç gerek yok demek için , o esmer cocuk neyin oluyo demek için , ögrenci misin memleket neresi demek için ,veresıye mal vermem dıye yazmak için ,...isterim de isterimm.
bu arada taktir ettim yazılarınızı ,aslında comment bunu dile getirmek amacıyla idi , lakin
laf ola beri gele oldu...sevgiler
en güzeli market, bir agaç altında açılmış ufak bir market, çocukların para üstleriyle sakız aldıkları, yaşlıların fiyatlara yan gözle bakıp süpermarketlere gitmeyi düşündüğü ama hemen oracıkta sokağın sonunda bir market.
müşteri olmadığı zaman demlenmiş bir bardak çay ile gülerek tavla oynandığı bir yer. ağaçların altında, baharın ilk günleri, hafif serin, oysa daha yeni kıştan kurtulmanın verdiği bir sevinç, üşümüyoruz, üşüsek de size söylemeyiz.
bozuk para varsa öyle rica edeyim.
hayat bizi bozmadan ufak bir market..
Yorum Gönder