düşündüm de o kadar resmim var mesela ama seç bakalım küçük pikasso hangisi aslında sensin, kendini bir resimle ifade et deseler bu yukarıdakini seçerdim. pırıl pırıl çocuklar neden bu resim olduğunu beş aşağı üç yukarı elde var iki bulacaklardır. sevdiceğimin deyişiyle a mı desem b mi desem yoksa hiçbirimi.
aslına bakarsanız yine ağdalı cümleler ile başlayan ve azıcık hüzünkar bir yazı yazacaktım, çünkü bugün günlerden pazar ve garip bir şekilde yıllar yılı o pazarın şu saatlerinde sessiz bir suskunluk gelir, biraz da kırık şarkılar dinlersem çoğu zaman sebepsiz bir yüz asıklığı hasıl olur bana, önceden daha çok olurdu ama çok afedersiniz mala bağladığımdan yani daha az düşünür olduğumdan beri daha kolay uyur oldum, kafayı koydum mu uyurum.
kırık şarkılar dedim de, cebimde bir bilet durmakta, bak hele bak, morrisey geliyor. konser nasıl olacak ya da katılanlar nasıl kimseler olacak bilemiyorum, beklentim elele tutuşmuş ve ağlamak istiyorum diyen yüzlerce insan. şimdi bu kimseler let me kiss you'yu dinlerken nasıl dans edecekler ya da sevgilisiyle nasıl pıtırcık olacaklar, kesin yabancı biri gelmiş neden gitmiyoruz diyen the smiths'ten bihaber arkadaşlar da olay yerinde boy gösterecek ve lan bunların hepsi manyak diyerekten şaşkınca evlerine geri döneceklerdir. az kaldı, ve bu paragraf sona erirken morri dayı the more you ignore me çalmakta idi: "you are wasting your time"
keşke hergün ikea'ya gitsek, paralarımız hiç bitmese, boş vakitlerimiz saatte sabit dursa, kataloglardan sınav yapsalar, ah be george, olmaz mı yahum? her hafta yeni bir koltuk alsak, eskileri kapının önüne koysak, çocuklar üzerinde evcilik oynasalar, gürültü yapsalar birazcık, biz yine ikeaya gitsek lamba falan alsak ya da puflara kılıflar, çerçevelere resimler. hepsini kurup öylece otursak evde, ah ne güzel hayal kamuran, ne güzel değil mi?
bu ibo garip adam, söyle bir on dakika baktım ama hep alakasız tipleri çıkarmış, unutulmuş türkücüler falan, hayır izlemem dinlemem ama yine de reyting olayına girmeden böyle şeyler yapması beni şaşırttı, alla alla dedim, işime baktım sonra.
amerikadaki bu loser-winner çatışması bitsin artık lütfen. birileri buna dur desin, herkes okulda aynı yerlere gitsin, kimse kimseyi küçümsemesin, zenciler, beyazlar kardeş olsun, para değil dostluk kazansın. o kardeşlerimize destek vermek için, buradan ilan ediyorum, hepimiz bir loser'ız. aaa daha iyi bir fikir, loser'ların hepsi morrisey dinlesin, it will work babie,
öperim hepinizi, okuyorum yazdıklarınızı da, iyi çcouklarsınız, ben de iyi olmaya çalışıyorum, elimden geleni yapıyorum vallahi.
kind regards
1 yorum:
silenzio, cok guzel yaziyorsun yaa.. hah diyorum tam da oyle
Yorum Gönder