tam o sırada tam karşıda duran bir adam farkediyorum; güvenlik görevlisi, 45-50 yaşlarında, gözlüklü, beyaz saçlı, bir boyu uzun masamsı şeyin arkasında. kadın bir şeyler daha soruyor, cevaplar taklidi yapıp adamı düşünüyorum, benim iki katı yaşımda aldığı maaşı, bakmak zorunda olduğu insanları, canı sıkılıyor mudur acaba bütün gün. adam masamsı şeyinin yanında duran telefonun tozunu alıyor, başka yapabileceği bir şey yok çünkü, üzülüyorum çok haddimeymiş gibi. bir an hırsız olup hayatının bir gününe heyecan katayım istiyorum, zaten fakirim, ama vazgeçiyorum, ikimizin iyiliği için. şimdi ona benim hikayemi anlatsanız, neden o bankada olduğumu, anlamaz, kızar bana, anlatmayın.
diyeceğim şu ki, sahip olduğum şeylerin pek kıymetini bilmiyorum, sana söylüyorum kızım, sen anla ey genç nesil. şansla mı doğdum, aklımı mı kullandım, iyi okullarda eğitim mi aldım, manası yok. herşey para mıdır, ne kadar kazandığın ne harcadığın mıdır, değil tabii ki, bu yazının bir anafikri var mıdır, yok, adam mutlu mudur, bankacı soramadı ben sorayım, muhtemelen benden daha fazla.
gökten on elma düşse, aynı yere bakan bir kişi anlayacaktır bu mısralardan bir şey. nedense yazmak istedim, nedense içimde bir yer o adam için üzülüverdi birazcık, belki de ondan.
1 yorum:
ben buldum! ben buldum! ben buldum!
Yorum Gönder