20061029

f

Survivor diye birşey var; şimdi aslına bakarsanız bu mevzu cbs denilen meşhur amerikanya tv’lerinde gösterilen ve doğa şartlarında aman efendim kim ayakta kalacak kim delikanlı falan kapışılan bir yarışma proğramı, benzeri de ismini hatırlamasam bile showteve ekranlarından sizlerle buluştu, hastası oldu bazı hayvanlar.

Neyse acun arkadaşımız hakkatten zevkle ve hayretle izlediğimiz yurtdışı işlerinden sonra dedi ki böyle olmayacak, insanlar baydı, koyayım venezüellasına ben geri dönüyorum, o vakit fear factor yanında başka birşey yapayım dedi veeee işte karşınızda birbirine zeytin dalı uzatmak yerine kapışacak türk ve yunanlar, nerdeee peki: survivorda, oh yeah..

Tabii, hiç birbirimizi yemeyelim, yunan ve türk çekişmesi her zaman on numara bir reyting unsurudur, türkler yunanlara kafa atmalıdır, yunanlar da türklere. İzlediğim 20 dakikasında (hep cnbce izlediğim için izlemiyorum tabe der gibi oldu) acayip gaz bir durum söz konusu. Şimdi türkler yeniyor mesela, amca var bi tane klasik; yaşlı kadayıf olmuş ama hala kendini rambo zannediyor, bizim kadayıf hemen bööle kızgın kızgın diyor ki “ bu bizans oyunlarını çok gördük” vay babam vay, yüzyılların intikamı alınıyor, ööle bööle değil. sonra bu salaklar yenince yani türk salaklardan bahsediyorum hemen başlıyor onuncu yıl marşı söylenmeye, ulan noluyo, naptınız, altı üstü zıplayıp hoplayıp bir boktan şeyde geçtiniz elin gavurunu (ben bile gaza geldim, yunanlara ölüüüm; gavur falan, oha be) , Akabinde lay lay lallalaalaa haaaaa türkiye die bağırıyorlar, oradaki haaaaa türkiye en süper kısımdır zaten, bilen bilir, haaa ne ya, ha nee..

Amaaaa şimdi bu yunanların nadya diye bir yarışmacısı var, aman aman, o ne, ne yaptın be rabbim, yemin ediyorum tüm türk milleti o kıza kurban olsun, umrum olmaz,

Bir türk dünyaya bedel midir, ama 1.000.000 türk krosu bir nadya’ya bedel midir?

Hasan topla oğlum tezgahı, gidiyoruz..

Hiç yorum yok: