konuştuğumuz gibi, pek düşünmemek lazım, bazen fazla uğraşıyoruz, kuşlarla, böceklerle. bırak gitsin, bırak dursun öyle, kurcalama, ne işine yarayacak ince ayrıntılar, farkettiğini farketme, anlamamazlıktan gel, bir yerlere gideceksin zaten, yüzde kaçı ellerinde zannediyorsun ki hayatın, on yirmi seksen, sıfır, sıfırı hatırla, sahip olduğun en büyük şey, kocaman bir sıfır..
bandırmanın hızlanmış feribotlarının bekleme salonun kapısında, bi abi vardı. deli demek bir yol tabii ama o deli ise biz ne kadar akıllıyız, bilemiyorum. gülüyordu, sürekli ama. kapıdan geçmek için yanına yaklaştım, napıyosun dedi, iyiyim dedim, güldüm ben de onun gibi, sen nasılsın? iyiyim işte dedi, burada bekliyoruz, Allah işlerini rast getirsin diye ekledi, senin de abicim dedim, güldük, Allah sana iki katlı ev versin inşallah dedi, duraksadım, sana da dedim. güldüm, güldük..
"Allah sana iki katlı ev versin.. " : daha iyi bir cümle duymayalı uzun olmuş..
bu aşağıdaki fotoğraf, bir otel odasında, gecenin ikiyi on gecesinde, kulağımda neşeli bir müzikle dans ederken çekildi.
4 yorum:
Pijama güzel.Rötdöşambır'da güzel bişey,eğer böyle yazılıyorsa.Gecenin 2sini,2yi 10 geçesini çok gördümde,otel odasında değil.Ben hiç otelde kalmak zorunda kalmadım.Gönüllü olarakta kalmadım.Kalsamda uyuyamazdım.Yastığımı arar özlerim ben.Gerçi müşterinin isteğine göre her türlü yastığı temin eden otellerde varmış,hatta aynı yere bir sonraki gidişinizde odanıza aynı yastıktan koyanlar bile varmış da hiç girmeyeyim diyorum yorumun selameti açısından.
( ropdöşambır )
silenzio gelmiş
bir de bu çarşafı,yorganı sıkı sıkı sokmazlar mı yatağın altına "toplamayın yatağımı, sadece çöpü boşaltın yeter, lütfen " diye not yazdırır insana.
yazdım nitekim.
bir de holiday inn in yastık menüsü yemek menüsünden daha zengin ve leziz. insan okurken uykuya dalıyor.
böyle işte.
Yorum Gönder